Kaynak verimliliği, doğal kaynakların sürdürülebilir olarak üretilmesi, işlenmesi ve tüketilmesi, aynı zamanda ürünlerin üretim ve tüketim süreçlerinde çevresel etkilerin azaltılmasıdır. Verimlilik, çevresel zararların azaltılması ve ekonomik büyüme için kritik bir stratejidir.
Enerji verimliliği, harcanan her birim enerjinin daha fazla hizmet ve ürüne dönüştürülmesi anlamına gelir. Bu, enerji kayıplarının önlenmesi, geri kazanım sistemlerinin kullanılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının benimsenmesiyle mümkündür. Ülkemizde enerji yoğunluğunun düşürülmesi önemli bir hedef olmalıdır.
Hammadde verimliliği, kaynakların daha az tüketilerek daha fazla üretim yapılmasını hedefler. Maden çıkarımı ve malzeme tüketimi hızla artarken, bu kaynakların verimli kullanılması ve geri dönüştürülmesi büyük önem taşımaktadır. Küresel maden çıkarımının 2050'ye kadar 183 milyar tona çıkacağı tahmin edilmektedir.
Su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı, özellikle su kıtlığı yaşayan ülkeler için stratejik bir öneme sahiptir. Sanayide düşük kaliteli suyun kullanılması ve suyun geri kazanımı, su verimliliğini artırmada önemli adımlardır. Su tarifelerinin belirlenmesi ve su kullanımının düzenlenmesi bu çerçevede kritik politikalar arasında yer alır.